1. 3-4 gündür ilkokuldan itibaren sevdiğim kızları kronolojik sırayla rüyamda görüyorum.
  2. dün gece gördüğüm rüyada evraklarda bir karışıklık olmuş ve ben tekrar askere gidecekmişim hem de aynı gemiye, neyse gidiyorum aynı adamlar hala asker, nasıl bir sıkıntıdayım anlatamam, uyandığımda hala nasıl evraklar karışır nasıl böyle bir şey olabilir diye düşünüyordum, ben ki en karmaşık problemleri bile yarı uykulu halde çözebilen biri olarak bu bilinç yitimine çok şaşırdım youreads. hatta bazen uyku arasında hadi uyan da bitir şu eziyeti diyorum kendi kendime, sarhoş da olmam mesela bilinçaltım çok kapalıdır.
  3. bir erkek en erken 30 yaşına gelmeden bir seyi anlayamıyor, ki bu aslıinda diyalektik kavramanın da başladığı yaşlardır; güç mefhumunun dogada eşit alana yayılmadıgı her durum bütün çözümsüzlükleriyle beraber gelir ve ekonomik , siyasal, ideolojik, dogada, toplumda bütün sorunların kaynağını bu güc dengesizliği oluşturur ve gücü korumaya çalışan ve güçsüz arasında bir savaş başlar. kadının güclü olması gerekliliği, üretim araçlarının üretenin olması gerekliliğiyle aynıdır. sadece kadınlıgın getirdigi kadinsal bakışla değil, güc dengesizliğinin bir direnişi olarak, ezilenin iktidarını sağlayarak değil, iktidarın ezilmesini sağlayarak kadının güç kazanması gerekir. erkek iktidarını törpüleyecek olansa salt kadin hareketleri değildir. erkeğin şikayet ettigi kadını yaratanın da erkeğin gücü yani erkeğin kendisi olduğunu görmeyen erkek, azınlıkların rahat rahat yaşamak varken muktedire karşı ayaklandıgını düşünen narsistikle aynı yapıdadır. güç narsisttir, egosentiriktir. kadın da bunun ilacıdır, etnisitelr faşizmin ilacıdır, proleterya kapitalizmin ilacıdır.

    itirafa gelirsek erkek olmanın her türlü rahatlıgından iğreniyorum youreads.
  4. hep birşeyler güzel olsun diye her sabah kalkıp yazılmamış planlar üzerine uyumlu yaşamaya çalısıyor insan, tıpkı ibadet etmek gibi, az yaşıyorsun nefsin için ve çok yaşıyorsun evren için, allah'ın kendisi için yapılmasını istediğini sen sevdiğin insanlara yapıyorsun, güzel olsun diye... huzur olsun diye. güzel olsun diye uğraşıp güzel olan şeyleri hep erteledim, "bir gün biterse ne yaparım" diye korkmaktan bir şey de yaşamadım, hep vazgeçtim, sonra bi umut ettim, yaşa, düşün, korkma, gerisini düşünme... o da elime yüzüme bulaştı. "bu da olmasın ne yapalım" dedim. ağlamazdim, sızlanmazdım, yine öyle yapmalıyım, öyle yapıyorum., insanız ama, zarar veriyorsak da gitmesini bilmeliyiz. bir arkadaş "hem uzak hem yakın olamazsın insanlara" demişti. yakın olmak isterken uzak kalmaya çalışamazsın